Tarih boyunca hemen her büyük medeniyetin dikkatini çeken Manisa, Batı Anadolu’da Spil Dağı ile Gediz Nehri arasında yer alır. İlde ovalar ve vadilerde Akdeniz ikliminin karasal tipi, dağlık bölgeler ve platolarda ise İç Anadolu ikliminin karasal etkileri görülür. Yazları sıcak ve kurak, kışları ise kıyı kuşağına oranla soğuk ve yağışlıdır.
Ege Bölgesi’nin ulaşım bakımından önemli bir noktasında bulunan Manisa, Türkiye çapında Sultaniye Üzümü, Kırkağaç Kavunu, Akhisar Zeytini, Salihli Kirazı, Köprübaşı Çileği ve Mesir Macunu ile ünlüdür. Zirai, ticari ve sanayi açıdan hızla gelişen Manisa, Türkiye’nin en hızlı sanayileşen üçüncü kentidir. 1,4 milyon nüfusuyla Ege Bölgesi’nin ikinci büyük ili olan Manisa, Türkiye’nin en gelişmiş ve en büyük organize sanayi bölgelerinden birine sahiptir.
Manisa Tarihi
Doğası ve temiz havasıyla öne çıkan Manisa topraklarının geçmişi, yontma taş devrine kadar uzanır. Tarihi MÖ 3000 yıllarına inen, Tantalis ve Spylos Magnesiası gibi adlarla anılan yerleşimlere sahne olan ilde, Hitit, Frig, Lidya, Makedon, Roma, Bizans, Saruhan ve Osmanlı uygarlıklarına ait izler bulunur. Pek çok tarihi kalıntıya rastlanabilen Manisa’da; antik dönemde Lidya bölgesi olarak bilinen bölgenin tamamına yakını ve başta Sard (ya da Sardis) olmak üzere sayısı yirmiyi aşan antik kent mevcuttur.
Osmanlı’da “şehzadeler şehri” olarak anılan Manisa Sancağı, geleceğin padişahlarının ilk görev yeri olarak kabul edilir, bu sancakta görev yapan şehzadenin padişah olacağı düşünülürdü.
Turistik Yerler
Manisa’da, pek çok rahatsızlığa şifa olan Urganlı Kaplıcaları, Anadolu’nun en büyük tümülüsleri olan Bintepe Tümülüsleri, Manisa’nın tarihini içinde gizleyen Sidas Antik Kenti, Spil Dağı’nın eteklerinde konuşlanan Manisa Kalesi, 500 yıldır orijinalliğini korumuş Sultan Hamamı ve uluslararası üne sahip, mitolojik hikâyesiyle herkesi büyüleyen Ağlayan Kaya mutlaka ziyaret edilmesi gereken yerler.